Hedef DEM Parti olunca cezai ehliyeti önemsiz!

Uğur Gezer

Uğur Gezer

  • İktidar medyasının hedef göstermesi üzerine tutuklanan zihinsel engelli Uğur Gezer’in avukatı Şemdin Şahin, müvekkilinin cezai ehliyetinin olmadığına işaret ederek, bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) 31 Mart seçimlerinde yönetime geldiği Amed'in Sûr Belediyesi’nin iktidar medyası tarafından hedef gösterilmesine gerekçe yapılan yüzde 50 zihinsel engelli Uğur Gezer, 18 Nisan’da gözaltına alındı. Mustafa Kemal ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 'qebrax' diyerek hakaret ettiği iddiasıyla bir gün sonra Diyarbakır Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Gezer, “Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkında kanuna muhalefet etmek” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

Gezer’in avukatı Şemdin Şahin, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 32’nci maddesinde yer alan “Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye (tam akıl hastalarına) ceza verilmez” maddesini hatırlatarak, suç ehliyeti bulunmayan müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi. 

Rapora rağmen

Müvekkili Gezer’in sanal medyada paylaşılan görüntülerinin ardından DEM Parti yöneticisi olduğu algısıyla hedef gösterildiğini belirten Şahin, “Bunun üzerine müvekkilim gözaltına alındı. İk temasta dahi müvekkilimin engel durumunun olduğu görünen husustur. Buna rağmen gözaltına alındı. Aile tarafından rapor kolluk birimlerine verildi. Tarafımızdan da hem kolluk hem savcılık makamına rapor sunulmasına rağmen 24 saate yakın süre boyunca gözaltına tutuldu” dedi.

Savcı görmedi bile

Kolluk birimlerinin de bu hususun açıkça farkında olduğunu söyleyen Şahin, savcılığın müvekkilini görmeye dahi tenezzül etmeden tutuklamaya sevk ettiğini ifade etti. Şahin, “Öncesinde müvekkilim sosyal medya üzerinde linç yedikten sonra İçişleri Bakanlığı tarafından bir paylaşım yapılarak ‘şüpheli yakalandı, gözaltına alındı’ denildi. Adalet Bakanlığı da aynı şekilde paylaşımlarda bulundu” diyerek, hatırlamalarda bulundu. 

Karar bakanlıktan

Sulh Ceza Mahkemeleri’nin son süreçlerde bir onay mercii durumuna geldiğini söyleyen Şahin, “Tüm itirazlarımıza, görüntülere ve mahkeme aracılığıyla alınan kurul raporunun sunulmasına rağmen Sulh Ceza Hakimliği tarafından müvekkilimiz tutuklandı” dedi. Tutuklama kararının kendilerine tebliğ edilmeden Adalet Bakanlığı tarafından atılan twitt ile sanal medyada paylaşıldığını belirten Şahin, kararın siyasi saiklerle alındığını söyledi. Şahin, müvekkilinin DEM Parti yöneticisi olarak lanse edilmesinin bunun göstergesi olduğunu kaydetti. Müvekkilinin sanal medya üzerinden linç edilmesi, bakanlıklar tarafından hedef gösterilmesi ve mahkemelerin tarafsız karar verme durumunu ortadan kaldıracak şekilde paylaşımlarda bulunulmasının siyasi saikelere kanıt olduğunu dile getiren Şahin, “TCK’nin 32’nci maddesi açıktır. Müvekkilim işlenen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayacak durumda değil. Bu husus mahkemelerce, savcılıklarca bilinen bir husustur. Temel bir TCK maddesidir. Ancak maddeler ve hukuk göz ardı edilerek, siyasi saiklerle tutuklama kararı verilmiştir” şeklinde konuştu.

Raporla tahliye edilmişti

Müvekkilinin 2016'da tutuklandığını ve iki yıl cezaevinde kaldığını anımsatan Şahin, o zamanlar İnönü Üniversite Hastanesi’nin kurul kararıyla müvekkilinin tahliye ve beraat aldığını hatırlattı. Şahin, “Verilen rapor, süreklilik arz eden bir kurul raporu. Bu değinilen zihinsel engel durumu da tam TCK 32 kapsamına girecek bir rapordur. Ancak dediğimiz şekilde bunu savcılıklar ve hakimlere anlatmak zor” dedi.

Asıl hedef DEM Parti

Tutukluluğa itiraz edeceklerini belirten Şahin, buradan çıkacak karara göre de hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Müvekkili üzerinden asıl hedef gösterilenin DEM Parti olduğunu vurgulayan Şahin, şunları ekledi: “Hem bizim hem de ailenin raporu mahkemeye sunulduktan sonra bunun devam ettirilmesi durumu, iyi niyetle anlatılacak bir husus değildir. Daha çok mahkemeler, sulh ceza hakimlikleri bir onay merci haline gelmiş. Bu hukuksuzluğun son bulması gerekmektedir. Kanunen de tutuklama gerekçesi yoktur. TCK 32 Kapsamında derhal tahliye edilmesi gerekiyor.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.