Türk terör devleti ve Batı

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Kürtler İslamo faşizme karşı kendi halkı ve ülkelerini savunurken, beraberinde insanlığın evrensel değerleri için de can verdiler, veriyorlar. Ama, insanlık değerleri uğruna can verenlerin, ötede “terörist” sayılması acıdır, utançtır.

Amedspor salt bir fUtbol kulübü, takımı değildir. Türk-İslam faşizmi terörünü yara yara gelen Kurdistani bir takımdır. Yarıştığı ligde şampiyon oldu. Her bijî!..

Bu girişten sonra, Cumartesi günü yayımlanan “Emile Zola’nın sözüyle: Suçluyorum!” başlıklı yazıda, kaldığımız yerden devamla, “Türk devleti, yedi düvelle (devlet) çarpışa çatışa kazanılarak kuruldu” palavrasını geçin. Dünya tanıktır ki, bu devlet savaşın galibi Batılar tarafından Lozan’da kuruldu. Tapusu da törensellikle armağan edildi.

Ancak demokratik bir model olan devlet, teslim alındığı günün ertesinde, diktatöryal ruhun meşrebine uyduruldu ve militer bir terör aygıtına dönüştürüldü. Terör aletinin temeline de sona kalan Ermenilerin, Rumlar, Süryani, Keldaniler ve onların akibetine uğratılmak istenen Kürtlerin kanı boca edildi.

Ancak Kürtlerle baş edemediler. Yüz yıl sonra, hala kırım, soygun ve talanla meşguller.

O dönem, bunlara silah ve para yardımı götüren Rus Lenin’in Ukraynalı Generali, daha sonra dönek torunlarından çok hızlı dinci yetişen, en biricik Türk ırkçı türeyen Pontusluların ülkesi Karadeniz’de bölgesinde karşılaştığı manzarayı, “Rumların cesedine basa basa yürüdük” diye anlatıyordu.

Batı dediğimiz uygarlığın, ekonomik, sosyal, siyasal, sanatsal ve teknolojik gelişim ile dönüşüme katkıları yadsınamaz. Ama öz çıkar, her şeyin amentüsü, temeliydi. Çıkarları için, insan oğul ve kızlarına büyük acılar da yaşattılar. Sömürgeci esareti yaşama biçimine dönüştürdüler. Köleliği metalaştırdılar. Batı, güç merkeziydi. Dünyayı çıkarlarına uygun biçimlendirdiler.

Dünya genelinden bir özel olan Kürtlere bakarsak, 1924-1939 yılları arasındaki 15 yıllık süreçte, kesintisiz olarak insanlar vahşice kırıldı. Talan, soygun ve hırsızlık yapıldı. Batı, kurdukları devletin koruyucusu misali gözü yumuk, kulağı tıkalı, ağzı kilitli durdu, bu trajedi karşısında.

Batı, Alman Nazilerini, insanlığa karşı suç işlemekte mahkum etti. Spas. Ama onlara silah yapımı için bakır, krom ve demir sağlayan TC işbirlikçiliğini görmezlikten geldiler.

NATO, demokrasi ve demokrat düşünce sistematiğinin bekçiliği amacıyla kurulmuştu. Ancak bu temel ilke, pratikte yok sayıldı. Franko’nın İspanyası, Salazar’ın Portekiz’inden sonra, göstermelik seçim sandıklarını “demokrasi” sayıp TC’yi NATO’ya aldılar. Onu, çıkarları için beslediler. Kendi halkını ezip, aydınları hapishanelerde çürütmelerini uzaktan, sessizlik içinde seyrettiler.

Bunları da geçelim: Kürtlerin, her türlü hak ve özgürlükten yoksun kalmasını, Türklere hak saydı. Batı İspanya’da Katalan ve İrlanda sorunlarına duyarsız kalmadı. Sorunun halli için, insanlık yolunda çok iyi bir tavırdı. Verdikleri katkı ile davalar kökünden hal oldu. Yüz yıllardır süren savaş, barışla sonuçlandı. Eyvallah...

Ama Kurdistan davasında -kuşku yok ki, hiç bir şey tek yanlı değildir. Kürtlerin de hatası vardı, bugün de var. Bu ayrı bir yazı konusu- Kürtleri hep karşıya aldılar.

Bu kertede, Amerika’nın hakkını teslim etmek gerekir. Güney’i kurtarıp Kürtlere teslim ettiler. Teslim alanlar yaşattılar mı, o ayrı bir yara.

Ancak, Batı’nın badigart ve çıkar bekçisi olarak kullandığı Türk devletine itiraz eden Kürtlerin acıları, ta başından beri yadsındı. Yaşadıkları, NATO’dan itibaren de “hak edilmişlik” olarak görüldü. Kırarak soyunu kurutmaya çalışan Türklerin, yakıştırmasıyla Kürtler onların “adaleti” nezdinde “terörist”tir.

Şu hale bakın: Türk devleti, uluslararası İslamcı terör yapılanması Müslüman Kardeşler teşkilatının bir kolu olan IŞİD (DAİŞ)in silah, barınma ve lojistik üssüdür. Bugün IŞİD uluslararası terör gücü, “Özgür Suriye Ordusu” adıyla Türklerin komutasındadır. Türklerle birlikte Suriye’de işgal ve talan gücüdür, IŞİD. Bu bağlamda NATO silahlarını, NATO ve değerlerine karşı kullanıyorlar. Avrupa’ya ihraç edilen teröristler, buralardan göndermedir. Bu kiralıklar Libya’ya, Ermenistan’a ihraç edildiler. Şimdi Irak Kurdistanı işgalinde.

Türk devletinin hali böyle işte. Ama Batı’da Kürtler terörist, Türk devleti ak paktır. Türk kelle avcıları, Batı’da kabul görüyor. Kanlı elleriyle el sıkıyorlar.

Suriye’de gördük. Kürtler İslamo faşizme karşı kendi halkı ve ülkelerini savunurken, beraberinde insanlığın evrensel değerleri için de can verdiler, veriyorlar.

Amerika’nın Rojava’ya katkıları elbette, Kürtler için unutulmazdır. Ama, insanlık değerleri uğruna can verenlerin, ötede “terörist” sayılması acıdır, utançtır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.