• Avrupa Parlementosu için birlik genelinde 18 ülkede 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak seçimlere sayılı günler kala Almanya’da siyasetçilere saldırılar sıklaştı. İki hafta için de en az 4 Alman siyasetçi fiziki şiddet gördü.
• AP’de siyaseti belirleyen 4 sol ve ilerici grup aşırı sağ ile ilişki ve ittifakı reddeden “Demokrasiyi Savunurken” deklarasyonu yayınladı. AP’deki merkez sağ koalisyonun en büyük gurubu Avrupa Halk Partisi’nin (EEP) temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen imza atmadı.

EMRULLAH BOZTAŞ

Yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı üzerinden palazlanan aşırı sağ ve ırkçılar iki hafta içerisinde en az 4 Alman siyasetçiyi darp etti onlarca taciz ve sataşma rapor ediliyor. Fiziki saldırı boyutuna ulaşan faşist yönelimin son kurbanı Berlin Ekonomi Senatörü Franziska Giffey oldu. 74 yaşındaki bir saldırgan Giffey’in başına içi sert cisimlerle dolu bir çanta ile vurdu. Kütüphanede meydana gelen olayda Giffey, sırtı ve başından darbe aldı. Saldırgan olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Hafif yaralanan siyasetçi, hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Saldırının ardından Giffey, "İlk şokun ardından iyi olduğumu söyleyebilim" diye konuştu. "Herkesin fikrini ifade edebileceği özgür ve demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Ancak net bir sınır var, o da şiddet" ifadelerini kullandı.

Reuters, polise atıfta bulunarak, şüphelinin daha önce kolluk kuvvetleri tarafından nefret suçu ve devlet güvenliğine karşı belirsiz olaylar nedeniyle tanındığını ve aynı zamanda akıl sağlığı sorunları olduğuna inanıldığını bildirdi.

3 Mayıs’ta Dresden Sosyal Demokrat Parti (SDP) Milletvekili Matthias Ecke’ye ve aynı gün Yeşiller partisinin afişlerini asan 47 yaşındaki bir başka siyasetçiye, 4 Mayıs’ta Yeşiller Partisinden Federal Mecliste Parlamenter olan Kai Gehring ve parti çalışanı Rolf Fliß’e fiziki saldırı yapıldı. Saldırılar yaralanma ile sonuçlandı. Son kurban Berlin Senatörü ve eski belediye başkanı Franziska Giffey oldu. 

Irkçılarla olmaz

Son saldırı ardınan Avrupa Parlamentosunda temsil edilen 4 büyük sol ve ilerici grup aşırı sağ ve ırkçı siyasete karşı “Demokrasiyi Savunurken” deklarasyonu yayınlayarak imzaya açtı. Avrupa Parlamentosu’ndaki S&D, Renew Europe, Yeşiller Grubu/Avrupa Özgür İttifakı ve Sol Grupları imzaladıkları “Demokrasiyi Savunurken” deklarasyonunu kamu oyuna duyurdu. Çok sayıda partiyi barındıran 4 sol-sosyalist grubun metninde hiç bir şart altında ırkçı ve aşırı sağ partilerle ittifak ya da işbirliği içine girmemeyecekleri dekelere edildi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ırkçılığa kaşı hazırlanan metne imza atmayı reddetti.

Von der Leyen imzalamadı

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in üyesi olduğu merkez sağ grubun aşırı sağı ve son dönemde Almanya, Belçika, İspanya, İsveç ve İrlanda'da siyasetçilere yönelik saldırıları kınayan deklarasyonu imzalamayı reddetmesi üzerine Avrupa'daki siyasi partiler arasında tartışma çıktı. Bu tutum Avrupa Parlamentosunun en büyük gurubu olan merkez sağ koalisyon Avrupa Halk Partisi’nin (EEP) temsilcisi olan Von der Leyen’in 6-9 Haziran seçimleri sonrası hesap içerisinde olduğu görüşünü güçlendirdi. Deklarasyonla Von der Leyen'e de “aşırı sağ ve radikal partilerle her türlü normalleşme, işbirliği ya da ittifakı reddetmesi" çağrısına imza atması istendi.

Deklarasyona imza atmayı reddeden Avrupa Komisyonu Başkanı Von der Leyen, X hesabı üzerinden kınamakla yetindi. Von der Leyen, "Demokratik toplumumuz ve ülkemiz için mücadele eden herkesi, hangi partiye üye olursa olsun, özel olarak, seçim kampanyaları sırasında veya görevlerini yerine getirirken gece gündüz saldırılara karşı korumalıyız" dedi.

Mektupta ayrıca Alman Yeşiller milletvekili Kai Gehring ve Essen'de yerel bir siyasetçinin yüzüne yumruk atılması, Belçika'da siyasetçilerin evlerinin ve İspanya'da parti merkezinin hedef alınması da kınanıyor. Ancak muhafazakar eğilimli partileri temsil eden en büyük grup da imzalamayı reddeti.

EPP Leyen’e çağrı yaptı

Emmanuel Macron'un desteklediği merkezci Yenilenen Avrupa grubunun başkanı Fransız Parlamenter Valérie Hayer, "EPP'nin açıklamayı imzalamamış olmasından büyük üzüntü duyduğunu" söyledi. Bu durum, yıkıcı ve aşırı sağcı güçlere karşı ortak mücadele konusundaki kararlılıklarını sorgulanır hale getirmektedir. EPP'yi yeniden düşünmeye ve bu Avrupa yanlısı taahhüde katılmaya çağırıyoruz."

Die Linke: Buna tahammül edemeyiz

Die Linke’den Avrupa Parlamentosu üyesi ve Avrupa Parlamentosu'ndaki Sol Parti grubunun (GUE/NGL) Esbaşkanı Martin Simon Schirdewan, “Aşırı sağ, nefret söylemleriyle dayanılmaz bir korku iklimi yarattı. Her yerde çoğalıyor: İsveç'te bir nazi grubu hareket halindeki insanların kampına saldırdı, Portekiz'de aşırı sağla bağlantılı altı adam bir göçmene saldırdı ve Macaristan'da bir İtalyan aktivist nazi gruplarıyla karşı karşıya geldiği için hapiste. Buna daha fazla tahammül edemeyiz” diyerek tehlikenin artık kapıya dayandığını yazdı. 

Sokakta ve kurumlarda yüzleşeceğiz

Avrupa anti-Faşistleri ve İlerici güçleri olarak uzun ve gurur verici bir tarihi mirasa sahip olduklarına da dikkat çeken Die Linke Eşbaşkanı, “Almanya'da kısa süre önce milyonlarca vatandaş aşırı sağı protesto etmek için sokaklara döküldü. Fransa, İtalya ve Belçika'da da insanlar buna karşı mücadele etmek için bir araya geliyor. Avrupa'da aşırı sağın yükselişi temel hak ve özgürlüklerimize yönelik bir tehdittir. Bu sürekliliği olan bir mücadeledir ve bizi baskı altına almaya çalışanlara karşı mücadele etmekten korkmuyoruz. İster sokaklarda ister kurumlarda olsun, onlarla her zaman yüzleşeceğiz” dedi.

Avrupa Parlamentosu Sol Grup sitesinden, “Die Linke aktivistlerinin aşırı sağın şiddetli saldırıları karşısında gösterdikleri cesareti selamlamak istiyorum” diyen Martin Schirdewan, ortak mücadelenin önemine de vurgu yaparak “Birlikte mücadele edeceğiz ve hakarete uğramayacağız. Daha adil bir Avrupa için mücadele etmeye ve aşırı sağa karşı demokrasiyi korumaya devam edeceğiz" dedi.

Nefrete teslim olmayacağız

S&D Grubu Başkanı Iratxe García Pérez tarafından başlatılan deklarasyon, Renew Europe Grubu Başkanı Valérie Hayer tarafından da imzalandı; Yeşiller Grubu/Avrupa Özgür İttifakı Eş Başkanları Terry Reintke ve Philippe Lamberts; ve Sol Grup Eşbaşkanları Manon Aubry ve Martin Schirdewan.

Politikacılara yönelik son saldırılara ve farklı üye ülkelerde aşırı sağın artan şiddet eylemlerine yanıt olarak, S&D Grubu, Renew Europe, Yeşiller/EFA ve Avrupa Parlamentosu Solunun liderleri, tüm demokratik Avrupa partilerini aşırı sağ ve radikal partilerden gelen normalleşme, işbirliği veya ittifaka dair tüm önerileri reddetmeye çağırdı. Ortak bildiride imzaları bulunan gruplar ve partiler şiddeti kınarken aşırı sağcı ya da radikal partilerle hiçbir düzeyde işbirliği ya da koalisyon kurmama yönündeki kararlılıklarını yinelediler. 

Avrupa Parlamentosu'ndaki Sosyalistler ve Demokratlar grubunun imzaya açtığı metinde "aşırı sağcı aktivistler geçen hafta Dresden'de yoldaşımız Matthias Ecke'ye saldırdıklarında sadece seçilmiş bir temsilciye saldırmakla kalmadılar. Demokrasimize ve özgürlüklerimize de saldırdılar. Aşırılıkçı şiddet ve nefrete asla teslim olmayacağız. Matthias ve açık, demokratik bir toplum için çaba göstermeye devam eden herkesle dayanışma içindeyiz. Şimdi ve her zaman" denildi. BRÜKSEL

 

* * *

Deklarasyon’da ne var?

“Avrupa Birliği, insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı değerleri üzerine kurulmuştur” ve bu değerler üye ülkelerin hepsi için ortak mutabakatın esasıdır vurgusu ile başlayan “Demokrasiyi Savunurken” deklarasyonunda sıralanan maddeler şöyle:

Siyasi ailelerimiz için hiçbir belirsizlik yoktur:

*Aşırı sağ ve radikal partilerle hiçbir zaman ve hiçbir düzeyde işbirliği yapmayacağız ve koalisyon kurmayacağız.

*Avrupa Komisyonu Başkanı ve tüm demokratik Avrupa partilerini aşırı sağ ve radikal partilerle herhangi bir normalleşme, işbirliği ya da ittifakı kesin bir dille reddetmeye çağırıyoruz. Bunu resmi ve açık bir şekilde seçim manifestolarına ve parti bildirgelerine dahil etmelerini bekliyoruz.

*Avrupalı liderler olarak uyanık olmaya devam edecek ve herkesin onurlu ve saygılı muamele gördüğü demokratik, kapsayıcı, özgür ve eşit bir toplum için mücadele edeceğiz.

*Bu değerler Avrupa projesinin temelidir ve her zaman savunacağımız ilkelerdir.

 

* * *

2 bin 790 suç

Geçici polis rakamlarına göre, Almanya'da siyasetçilere karşı 2023'te 2.790 suç işlendi . Bu rakam, bir önceki yıl 1.806 iken, Almanya'nın son genel seçimlerinin yapıldığı 2021'de kaydedilen 2.840 suçtan daha düşük. Ana akım siyasetçiler artan siyasi şiddet olayını, bu yıl üç eyalet seçimini kazanabilecek aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif partisinin yeniden dirilişine bağladı.

 

* * *

AP’de sağ güçlenecek

Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki seçmenler, Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) temsilcilerini seçmek üzere 6-9 Haziran tarihleri arasında sandık başına gitmeye hazırlanıyorlar.

AB üyesi 18 ülkeyi kapsayan son ankete göre parlamento çoğunluğunu yüksek ihtimalle (720 sandalyeden 398'ine sahip olan) AB yanlısı en büyük koalisyonun alması bekleniyor. Aynı koalisyon mevcut parlamentoda da çoğunluğa sahip. (Merkez sağ) Avrupa Halk Partisi (EPP) 177 sandalye ile koalisyonun birincisi partisi olurken, onu sosyalistler ve liberal demokratlar takip ediyor.

Liberallerin ve yeşillerin Fransa ve Almanya'da zayıflaması ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisinin gerileyerek Marine Le Pen'in Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) ardından ikinci ya da üçüncü parti olması bekleniyor. Aynı durum, aşırı sağcı çizgideki Almanya için Alternatif (AfD) ile üçüncü sırada yer almak için yarışan Alman Yeşiller Partisi için de geçerli. Almanya Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) birinci parti olması bekleniyor.