Kobanî’ye dair notlar

Forum Haberleri —

Kobanê

Kobanê

  • Urfalı Bilge Önder Apo, yüreğinde sır gibi sakladığı özgürlük bilinci, İbrahim’i tanrı Yahwe gibi kutsallıkla yüklüdür. Kobanî’den geçip gider. Binlerce özgürlük arayışçısı buradan geçen ayak izlerini takip ederek varoluşlarını gerçekleştirip farklı yollardan halka dönerler.

SOYDAN AKAY

20. yüzyılın sonlarından itibaren küresel hegemonyanın Ortadoğu’da yeniden inşasına tanık oluyoruz. Bu inşanın önünde en büyük engel Kobanî’den başlamak üzere Ortadoğu’nun genelinde çığır açan Bilge Önder Apo’dur.

1. Özgürlüğe açılan yol

Tarihin, özgürlük tarihinin muhteşem izleri vardır. Bu izlerin de başlangıç noktaları veya mekanları vardır. “Tarihin sıfır noktası“ olarak adlandırılan Göbeklitepe gibi. Hz. İbrahim’in Urfa çıkışı da aynı mekandan. Kitabı Mukaddese göre, bir kardeşinin adı Kobanî’nin karşısındaki Seruc (Suruç), diğerinin adı Harran. Dönemin despotik imparatoru Babilli Nemrut‘a kafa tutar. Kenan’a hicret eder. Bu yürüyüşünün ardında Hurrilerin köklü kültürel geleneği vardır. Belki de tarihlerinde yedikleri ilk aşı Hurri kültür aşısıdır.

Yaklaşık 4000 yıl sonra bu defa Urfalı Bilge Önder Apo, çağın nemrutlarından kaçıp kurtulmak için Seruc ile Kobanî arasına döşenmiş mayınları ve tel örgüleri aşarak Hz. İbrahim’in yol güzergahlarını kullanır. Yüreğinde sır gibi sakladığı özgürlük bilinci, İbrahim’i tanrı Yahwe gibi kutsallıkla yüklüdür. Kobanî’den geçip gider. Binlerce özgürlük arayışçısı buradan geçen ayak izlerini takip ederek varoluşlarını gerçekleştirip farklı yollardan halka dönerler.

Alman filozof Karl Jaspers’in dediği gibi: “Felsefe yapmak YOL’da olmak’tır.” Özgürlük yolunda olmak ise oluşların en güzelidir. Bütün yollar başlangıçlarına, Kobanî‘ye duyarlıdır.

2. IŞİD komplosu

20. yüzyılın sonlarından itibaren küresel hegemonyanın Ortadoğu’da yeniden inşasına tanık oluyoruz. Bu inşanın önünde en büyük engel Kobanî’den başlamak üzere Ortadoğu’nun genelinde çığır açan Bilge Önder Apo’dur. Halklar, kadınlar, farklı dinsel kimlikler, ideolojik politik hareketler Bilgenin geliştirdiği anti emperyalist cephede buluşmuşlardır. Bu cepheyi dağıtmak için kendisinin ve PKK’nin tasfiye edilmesi hegemonlar için kaçınılmaz hale gelmiştir. 15 Şubat ‘99 komplosu bu temelde gerçekleştirilir. Komplo Kürtler şahsında Ortadoğu halklarına ve özgür kadın kimliğine karşı tertiplenip pratikleştirilir.

Ancak büyük emeklerle ve direnişlerle (Ortadoğu JİTEM’i şahsında NATO’ya, NATO Gladiosu’na karşı) geliştirilen özgürlük sosyolojisi komployu sonuçsuz bırakır. Komploya paradigmasal dönüşümle karşılık verilerek küresel finans güçlerinin oyunları deşifre edilir. Elbetteki onlar da boş durmayacaklardır. Yeni komplolar tezgahlayacaklardır. İŞİD komplosu komploların zirvesidir. Buna Hitler komplosu da diyebiliriz. Ortadoğu’ya uyarlanmış Hitler komplosunun asıl hedefi özgürlük sosyolojisidir. Çağın Yahudileri özgür Kürt gerçekliği ve kadınlardır.

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’nde Kürtlere stratejik rol biçiliyordu. 1970’lerden bu yana İsrail’in güvenliği için tasarlanan Güney Kurdistan devletçiği 2. İsrail olacaktı. Ama PKK bu planın önünde büyük engeldi. NATO Gladiosu ve JİTEM tezgahlarına rağmen sonuç alınamamıştı. Uluslararası komployla birlikte tüm Kürtleri KDP çatısı altında kontrol altına alma planı da işlevsiz kalınca IŞİD devreye konulmuştur.

1950’lerden bu yana Nazi artıklarının öncülüğünde oluşturulan NATO Gladiosu’nun en önemli görevlerinden biri de Yeşil Gladio’yu geliştirmekti. Müslüman Kardeşler’den El Kaide’ye, Taliban‘dan IŞİD’e kadar şekillendirilen vahşet çeteleri ile bir çok amaçlarını gerçekleştireceklerdi. 2010’dan itibaren devreye konulan IŞİD tecavüz çetelerinin asıl görevi Efrîn’den Şengal’e, Maxmur’a, oradan Kandil ve İran içlerine kadarki hatta dehşet üreterek PKK’yi tasfiye etmektir. Şengal’de Êzîdî Kürtlerin bizzatihi KDP‘nin bilinçli planıyla soykırıma maruz bırakılması, 15 Şubat ‘99 komplosundaki güçlerin niyetlerini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu bir NATO konseptiydi. Tasfiye edilen ya da güçten düşürülmüş Özgürlük Hareketi yerine KDP‘nin ikame edilip Kürtlerin kontrolü sağlanacaktı. Söz konusu stratejik hat üzerinde çok ağır saldırılar, katliamlar, soykırımlar, tecavüzler ve kültürel yıkımlar gerçekleştirildi. Çetelerin arkasında bölgenin yerel işbirlikçileri de bulunmaktaydı. Özgür Kürt gerçekliği, bölgenin diğer halkları, enternasyonal birlikler büyük direnişe imza attı. Küresel güçler ile onların yerli işbirlikçileri arasında bir takım çelişkiler tam da bu direnişle gün yüzüne çıktı.

3. “Eme Kobanîya xwe bernadin”

Sene 2014. Sonbahar.

Amed D-Tipi hapishanesindeyiz.

IŞİD tecavüz çeteleri ve onların Leviathanları Kobanî’ye saldırıyor. Kobanî’de Kürtler dişe diş mücadele ediyor. Direnişin sıcaklığı hücrelerimize vuruyor. Proto İsrail’in halifesi “düştü, düşüyor” diyor Kobanî için. Kürtler dört bir yandan dostlarıyla birlikte Kobanî’ye akıyor. Adeta etten bir duvar örüyorlar.

Bir ara kameralar Suruç‘ta bir eve dönüyor. Kobanî‘den Suruç’a getirilen, daha doğrusu zorla getirilen hamile bir kadın; tepeden tırnağa Kobanî’ye benziyor. Gözleri, ruhu direniş halindedir hala. Kendisine uzanan mikrofona konuşuyor aynı ruhla: “Eme Kobanîya xwe bernadin.“ Eşi cephede, direnişte. Bir an önce geri dönmek istiyor. Kobanîli kadının onurlu gözyaşları yanaklarımdan süzülüyor bir anda. “Kadını gördünüz mü? Kobanî düşmeyecek“ diyorum arkadaşlarıma.

Özgürlüğün ilk izleri, yolu sadece Kobanî’nin coğrafyasından geçmemiştir; halkın, kadınların, çocukların, genç kız ve erkeklerin yüreklerinden ve bilinçlerinden de geçmiştir. IŞİD ve işbirlikçileri, Jitemcileri Kobanî‘de özgürlüğün, barışın, demokratik çözümün mimarına saldırıyorlardı. Direnen Kobanî direnen Önder Apo’ydu, direnen Ortadoğu’ydu. Bu yüzdendi her yer Kobanîleşmiş, direniş kesilmişti. Özgür kadın Kobanîleşmiş, Kobanî özgür kadın olmuştu. IŞİD Komplosu yenilgiye uğratılmıştır. Hegemonlar özgürlük sosyolojisini parçalayamamış, Normandiya çıkarmasına benzer bir çıkarma yaparak Kürtlerin yanında durmak mecburiyetinde kalmışlardı.

4. Bir şiir: “Düşmez Kobanî“

“Uçak düşer,

Çocuklar düşer,

Gökten üç elma düşer,

Bir memleket düşer mi?

Yıldırım düşer,

Gölge düşer

Yüreğe sevda düşer

Harlanır özgürlük ateşi

Düşmez Kobanî.“

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.