İmralı sistemi yasadışıdır

• İtalyan avukat Nicola Giudice, CPT’nin artık siyasi hareket ettiğini belirterek, "Böylesi bir tecrit yasadışıdır. Biz gözlemci ve avukat sıfatıyla elbette tecridi hukuki bir tartışma konusu olarak ele alıyoruz" dedi.

EYLÜL DENİZ YAŞAR/ERDOĞAN ALAYUMAT

Palermo Barosu’na kayıtlı İtalyan avukat Nicola Giudice, CPT’nin artık hukuki değil siyasi bir organ olarak hareket ettiğini belirterek, "Bu yüzden uluslararası hukuka göre yasadışı olan İmralı tecrit sistemi konusunda oynaması gereken rolü oynamıyor" dedi.

Avukat Nicola Giudice, 10 Ekim’de küresel çapta başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında oluşturulan Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu içinde yer alıyor. Geçtiğimiz ay İsveç, İspanya, Norveç gibi ülkelerden avukatlarla Kurdistan ve Türkiye’de temaslarda bulunan Avukat Nicola Giudice, ÖHD tarafından düzenlenen “Tecrit siyasetine karşı barış ve özgürlük” konferansına da katılmıştı.

 

 

Hukuki olduğu kadar da siyasi

Hukuki perspektiften bakıldığında, 25 yıl süren bir tecridin yasal olmadığını ve tüm uluslararası standartlara aykırı olduğunu vurgulayan Nicola Giudice İmralı’daki tecrit hakkında gazetemize şunları belirtti: "Böylesi bir tecrit yasadışıdır. Biz gözlemci ve avukat sıfatıyla elbette tecridi hukuki bir tartışma konusu olarak ele alıyoruz ve tecride ilişkin tartışmaları İtalya kamuoyuna da taşıyoruz. Ama tecrit sadece hukuki bir sorun değil aynı zamanda siyasi bir sorundur. Siyasidir, çünkü aynı zamanda Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye uyması gereken uluslararası yükümlülüklere uymuyor. Avrupa Konseyi üyesi ülkeler insan haklarına ilişkin pek çok taahhütname imzalamıştır, ama Türkiye bu taahhütlere uymayı reddediyor.’’

CPT jeopolitik güç dengelerini gözetiyor

Avrupa Konseyi’nin bir parçası olarak kurulan CPT’nin yakın zamanda Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirip kendisinden 37 aydır hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmeden gitmesine de değinen Nicola Giudice, CPT’nin artık hukuki bir kuruluş olmaktan çok siyasi bir kuruluş olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bu nedenle İmralı tecridine hukuken müdahale edemiyor. Önleyici rol oynayan siyasi bir yapı olarak hareket eden CPT özerk davranamıyor. Aslında resmi tanımına göre CPT özerktir, bağımsızdır. Ama pratiğine baktığımızda jeopolitik güç dengelerini gözettiklerini görüyoruz. Devletler arası jeopolitik dengelerin baskısını üzerinde hisseden CPT bu nedenle resmi olarak kendisine biçilen rolü oynayamıyor.”

Tüm sorunlar birbiriyle bağlantılı

Devletlerin sert ve ikiyüzlü tutumlarına karşı İtalya halkı başta olmak üzere Avrupa halklarının Kürt sorunu ve Öcalan konusunda oldukça duyarlı olduğunu ifade eden Nicola Giudice konuşmasının devamında şunlara yer verdi: “Ama dünyanın içinden geçtiği şu anda, Filistin’de soykırım varken ve dünyaya savaş ortamı hakimken Kürtler dünya kamuoyunun ilgi merkezinde değillermiş gibi gözükebilir. Çünkü zaten uluslararası kamuoyu da hükümetler onlardan ne düşünmesini istiyorsa ona yönlenmek konusunda şartlandırılmış bir halde. Ama bizim rolümüz de burada başlıyor. Tüm bu sorunların birbiriyle bağlantılı olduğunu uluslararası kamuoyuna göstermeliyiz. Tüm bu sorunların hepsi politiktir ve birbirinden bağımsız değildir.

Öcalan’ı gündemlerine sokalım

Kendi hükümetlerimizin harekete geçmesi için onlar üzerinde daha fazla baskı kurmamız gerekiyor. Örneğin, yakın zamanda Avrupa Parlamentosu’nda (AP) seçim süreci olacak. Biz önereceğimiz siyasi programın içinde Öcalan’ın özgür bırakılması ve Kürt sorununun çözümü için taleplere yer vereceğiz. Çünkü siyasal mücadelelerimiz birbirinden bağımsız düşünülemez. İtalya’daki sosyalistler, komünistler olarak kendi partilerimizin programlarında bu taleplere yer vermesi için parti sekreteryalarımızı da zorluyoruz.’’

Son olarak Kürtlerin uluslararası dayanışmayı ve kendi kendilerini harekete geçirmeye yetecek bir kapasitesinin olduğunu belirten Nicola Giudice, "Bu nedenle, belki bugün değil, belki yarın değil, ama elbette gelecekte bir gün bu ışık herkesi aydınlatacak" dedi.