CHP’nin savaş sınavı

Forum Haberleri —

CHP

CHP

  • AKP-MHP iktidarı CHP’nin yumuşak karnı olarak savaşı ve Kürt sorununu görüyor. CHP bu kanlı savaşı, çelişkileri derinleştirecek politikalara karşı çıkacak mı, yoksa eskisi gibi destekleyecek mi?

ZEKİ AKIL

Türkiye’deki muhalefet ve ülkenin içinde bulunduğu durum hakkında söylenecek çok şey var. Yıllardır sorunlar şöyle böyle tartışılıyor. Ancak temel sorunlar yerli yerinde duruyor. Bundan sadece iktidardaki faşist partiler sorumlu değildir. Muhalefetin de bu gidişattan sorumlu olduğunu vurgulamak gerekir.

31 Mart seçiminde CHP birinci parti olarak çıktı. Bu açıdan başta CHP olmak üzere diğer muhalefet güçlerini değerlendirmek gerekiyor. Daha önceleri muhalefet fazla etkili olamıyordu, zayıftı vb. diye kendilerini savunabilirler. En azından şimdi bu argümana sığınamazlar. CHP’nin bu sonuçları almasında Kürt halkının direnişi ve verdiği desteği kimse görmezden gelemez. Bir önceki seçimde de AKP’ye kaybettirmek için başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde CHP’ye destek verildi. CHP belediyeleri böyle kazanabildi. Bu belediyeleri kazanması CHP’yi az çok kendisine getirdi, iddia sahibi olmasını sağladı.

Mayıs seçimlerinde de HDP ve içinde bulunduğu ittifak yine CHP ve muhalefetin adayı olan Kılıçdaroğlu’na destek verdi. HDP ve Kürt halkı milliyetçi çizgiye sapmadı. Kürt politik çevrelerinin bir kısmı bu konuda HDP ve o geleneği temsil eden güçleri hedeflediler, eleştirdiler. Ama HDP Türkiye halklarından ve ülkenin bütün sorunlarından kendisini koparmadı. Kürt sorunu sadece Kürtlerin sorunu değildir. Bu sorun asıl olarak onu yaratan Türkiye devletinin ve yönetenlerinin sorunudur. Ayrıca bu sorun bütün Türkiye’nin canını yakıyor. Milyarlarca dolar savaşa harcanıyor. On binlerce insan yaşamını yitiriyor. Türkiye’de ırkçılığın, milliyetçiliğin palazlanmasına ve siyasi ortamın zehirlenmesine yol açıyor. Bu açıdan başta Kürtler olmak üzere bütün demokrasi güçlerinin ülkenin bu girdaptan çıkmasına öncülük etmesi gerekiyor.

CHP bizim gibi düşünenleri ne kadar dinler, dikkate alır bilemeyiz. Ayrıca iktidarın elinde toplanmış basın-yayın organlarını işgal etmiş özel savaş elemanları CHP’ye nefes aldırır mı, o da ayrı bir sorun. MHP gibi devletin kirli işlerini üstlenmiş ve herkesi tehdit eden, muhalefete de ayar vermekle görevli odaklar da var. Bu açıdan CHP ve demokratik güçlerin işi çok zor. Ama zor olanın üstüne gidilmez ve üstünden atlanılır ve görmemezlikten gelinirse de yol alınamaz. Ülke faşist odakların elinde soyulmaya ve nefessiz bırakılmaya devam eder.

CHP’ye yakın olan bazı TV kanallarına çıkarılan bazı emekli askerler var. AKP’yi bir biçimde eleştiriyorlar. Ama iş Kürt sorununa geldi mi, tam da NATO kafa klasik örneklerini sunuyorlar. Kürtlerle anlaşalım, birleşelim diyeceklerine Suriye BAAS rejimi ve diğer sömürgeci güçlerle anlaşalım, diyorlar. Hala klasik Kürt kapanını güçlendirmek ve onları bitirmekle kafa yoruyorlar. Sanki Kürtler Türkiye’ye büyük kötülükler yapmışlar, havasını yayıyorlar. Tarihi çarpıtmaya ve yüz yıllık inkar ve imha siyasetinde ısrarlarını sürdürüyorlar. Erdoğan, El Nusra, DAİŞ ve ipini koparan bir sürü çete, grupla ittifaklar yapmış, bu güçlere Suriye’de kalkan olmuş. Bunlar Türkiye’ye ne kazandırır? Bunun yerine Kürtlerle anlaşalım, birleşelim diyen yok. Kürtlerin demokrasi ve özgürlüklerden öte bir talebi de yok.

Bütün bunlara rağmen Kürtler Türkiye halklarına ellerini uzatmaya ve demokrasinin gelişmesine katkılarını sunmaya devam ediyorlar. Aslında demokrasi mücadelesine öncülük ediyorlar. Büyük bedeller ödediler. Bugün binlerce Kürt politikacı, parti yöneticisi hapislerde. Unutmayalım, bunların hapse atılmasında CHP’nin de rolü var. Dokunulmazlıkların kaldırılmasına onlar da el kaldırmıştı. Kayyımların bir sistem halini almasına CHP’nin de katkısını göz ardı edemeyiz. CHP anti demokratik ve Kürtlerin iradesini hiçe sayan bu uygulamalara karşı gerektiği gibi tutum almadı.

AKP-MHP şimdi Güney Kurdistan ve Suriye’ye saldırı hazırlığı yapıyor. ABD, Rusya, Irak ve Suriye’yle sürekli görüşme ve pazarlık halinde. Bu saldırılar Türkiye’ye yine büyük faturalar çıkaracak. Binlerce Kürt öldürülecek, yaşam alanları dağıtılacak. AKP-MHP iktidarı CHP’nin yumuşak karnı olarak savaşı ve Kürt sorununu görüyor. CHP bu kanlı savaşı, çelişkileri derinleştirecek politikalara karşı çıkacak mı, yoksa eskisi gibi destekleyecek mi?  CHP baştan beri Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yollardan çözeceğim, demokrasiyi geliştireceğim deseydi, şimdiye kadar Erdoğan çoktan tarihin çöp sepetine atılmıştı.

CHP tarihsel bir sınavla karşı karşıya. Türkiye’ye kazandıracak Kürtlerle birliği mi, yoksa savaşı mı tercih edecek? Bu Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir durum. Erdoğan, Kürtleri kaybetti. Aynı zamanda iktidar olma şansını da. Kürtleri kaybeden Türkiye’de iktidar olamaz. Kürtler olmadan Türkiye demokratikleşemez. Kürtlere savaş dayatıldığında Türkiye’nin tümüne de karanlık çöker, faşizm hakim olur. CHP faşizmin hakim olmasını istemiyor ve iktidar olma iddiasındaysa Kürtlere düşmanlığa karşı durmalı ve savaş politikalarına tutum almalıdır. O zaman Erdoğan ve Bahçeli gereksizleşirler ve etkisizleşirler.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.