Bedeli ne olursa olsun

• Son günlerde tehditler alan şampiyon Kürt boksör İsmail Özen, Kürtlere dönük saldırılara sessiz kalmanın ahlaki ve vicdani olmadığını belirtti. Özen tehditlere karşı “bedeli ne olursa olsun mücadele” dedi.

DÎLAN KARACADAĞ

Hamburg’da yaşayan Kürt boksör İsmail Özen bir yandan MİT tarafından hedef gösterilirken, diğer yandan Türk faşistlerinin sürekli saldırısına maruz kalıyor.  Özen, “Bedeli ne olursa olsun demokrasi ve barışı savunmaya devam edeceğim” diyor.

Geçtiğimiz ay  Türk boksör Ünsal Arık, geçen hafta ise BILD gazetesi tarafından hedef alınan Özen gazetemize konuştu. Hakkındaki iddiaları yargıya taşıyacağını belirterek, ne olursa olsun kendi doğrularından vazgeçmeyeceğini vurgulayan Özen, “Susmayı ahlaki ve vicdani bulmuyorum” dedi. Almanya’da daha da ağırlaştırılan ve Kürtlere dönük kriminalizasyon politikasına dönüştürülen PKK yasağına da tepki gösteren Özen, “PKK ile Kürt halkını birbirinden ayıramasınız” diye konuştu.

Söz konusu Kürtler olunca

Boksör İsmail Özen hem sporcu hem de insan hakları aktivisti olarak Kürt toplumuna karşı sorumlulukları olduğunu belirtti. Söz konusu Kürtlerin hakkı olduğunda her taraftan saldırıya uğradıklarını vurgulayan Özen “Bu, bugüne ait bir mesele de değil. Kürtseniz, Kürtlerin eşit yurttaşlık hakları savunuyorsanız bu hayatın her alanında başınıza rahatlıkla gelebilir bir sonuçtur. Üstelik benim başıma gelenlerin başkalarının başına gelenlerin yanında lafı bile olmaz” dedi.

Kürt düşmanlığı toplumu zehirliyor

Kürt düşmanlığının ürkütücü boyutlarda olduğunun altını çizen Özen şöyle devam etti: “Türkiye’de annesiyle telefonla Kürtçe konuştuğu için, Kürtçe şarkı söylediği için ve “Ben Kürt’üm” dediği için insanlar vahşice öldürüldü. Bu istisna değil. Girin Google’da, küçük bir tarama yapın, ürkütücü sonuçları göreceksiniz. Üzücü olan, Kürt düşmanlığının toplumu nasıl zehirlediğidir. Kürtlere karşı her türlü saldırı, linç, aşağılama normalleştirilmiş. Bir anne kızının mezarını yıkmasınlar diye başında nöbet tutuyor. Kürtlerin başına gelenler, demokratik ilkelere inandığını söyleyen muhalif medya için bile haber değeri taşımıyor. Söz konusu Kürtler olunca herkes devlet oluyor.”

PKK ile Kürt halkı ayrılamaz

Almanya’daki PKK yasağının giderek sıkılaştırılmasının, Kürt sembollerinin yasaklanmasının, Kürtlerin temel haklarının gasp edilmesine de değinen Özen, “PKK bir neden değil, sonuçtur. Görüşlerine katılırsınız ya da katılmasınız ama gerçek böyledir. Dolayısıyla PKK ile Kürt halkını birbirinden ayıramasınız. Bu diğer Kürt grupları için de geçerli” dedi.

Yasak değil Kürtlerle işbirliği

Almanya’da yıllardır PKK yasağının uygulandığına dikkat çeken Özen, bunun işe yaramadığını kaydetti.

“Almanya gibi demokratik değerlerle yönetilen bir ülkede bu tür yasakların olmaması gerekir” diyen Özen, bunun demokrasi ve hukukun üstünlüğünü tartışmaya açtığını belirterek şöyle devam etti: “Aksine; Almanya Kürt sorununun çözümünde aktif rol oynamalıdır. Kürt toplumuyla daha yakın işbirliği içinde olmalı. Özellikle Rojava yönetimiyle çalışmalı. Mülteci krizinin aşılması, DAİŞ’e karşı mücadele için bu gereklidir.”

‘Doğrularımdan vazgeçmem’

Hakkındaki tehditler nedeniyle “Bazen hayatınızdan endişe ettiğiniz oluyor mu?” sorusuna Özen şöyle cevap verdi: “Endişeli miyim, bilmiyorum. Gelecekte ne olur, emin olun onu da bilmiyorum. Ama yaşadıklarımız sevimsiz şeyler, bunu biliyorum. Bu çağda insanların düşüncelerinden dolayı saldırıya maruz kalması beni şaşırtıyor. Ama söz konusu Türkiye olunca şaşırmıyorum.”

Dersim 1937-38 soykırımının yaşandığı bir coğrafyadan geldiğini hatırlatan Özen, “Gerçeğin ne olduğunu biliyorum. Maçlarımda, medyaya verdiğim röportajlarda Kürtlerin haklarını savunduğum için Türkiye hükümeti bundan hoşlanmıyor. Onlar hoşlanmıyor diye doğrularımdan vazgeçecek değilim” dedi.

‘Susmayı ahlaki ve vicdani bulmuyorum’

Topluma karşı hem bir birey hem de sporcu olarak sorumluluklarının olduğuna vurgu yapan Özen, “Bu sorumluluklarımı yerine getirmeye devam edeceğim. Bedeli ne olursa olsun demokrasi ve barışı savunmaya devam edeceğim” dedi. Kürtlerin insan hakları mücadelesinde bir isim olarak öne çıkan Özen, ‘sen sporcusun neden siyasi olaylara karışıyorsun?’ diye serzenişte bulunanlara ilişkin ise şunu söyledi: “Akıllarınca beni koruyorlar ve bana iyilik yapıyorlar. Oysa en büyük kötülük; zulmü görüp susmaktır, sinmektir ve saklanmaktır. Onlara dediğim şudur; asıl siz neden Kürtlere uygulanan bu zulme gözlerinizi kapatıyorsunuz? Şengalli kadınlar köle pazarlarında satılırken insan nasıl olur da susar? Çocuklar Roboskî’de bombalanırken, Cizre’de yakılırken susmayı ahlaki ve vicdani bulmuyorum…”

2012 yılında Almanya Şampiyonu olan Dersimli Kürt boksör İsmail Özen daha önce de tehditlerin hedefi olmuş,  Hamburg Türk Konsolosluğu tarafından 2014 yılında DAİŞ saldırısı altındaki Kobanê sınırına gittiği için Hamburg Başkoloslosu Mehmet Fatih Ak tarafından tehdit edilmiş, Türk pasaportuna da el konulmuştu.