Karanlığı çiçeklerle aydınlattı

• KHK ile ihraç edildikten sonra benzer hikayeleri yaşayan kadınlarla çiçekçi dükkânı açan Ruken Kılınç, “Üretimden başka bir iş yapamazdık. Belki bu karanlık, kirli dünyayı güzel bir iş yaparak motive ederiz” dedi.

HAVAR DERYA/WAN

Direniş ve dayanışmanın gücünü göz önüne seren kadınlar, baskı ve engellere rağmen üretmeye devam ediyor. Bu direnişçi kadınlardan biri de Ruken Kılınç. Kılınç Adıyamanlı Alevi Kürtlerden. 2013’te Urfa’da Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde göreve başladı ancak 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. İhraç edildikten sonra kendisi gibi ihraç olan arkadaşlarıyla beraber Urfa’da bir çiçekçi dükkânı açarak, ayakta kalmaya ve mücadeleye devam etti. Şu anda Wan’da yaşayan Kılınç yeniden açtığı çiçekçi dükkanıyla umudunu ve üretkenliğini koruyor.

Dört kardeş ihraç edildi

İhraç olmasında Kürt, Alevi ve kadın kimliğinin, tercihlerinin ve sistemin buna karşı aldığı tutumun etkili olduğunu söyleyen Kılınç, bu süreci şöyle anlattı: “Bana yüksek disiplinde görevden ihraç istemiyle dava açılmıştı. Cizre ablukası döneminde bodrumlara sağlık hizmeti sunmak için giden bir ambulans ekibinde yer alıyordum. Sonrasında Şırnak, Urfa ve Mardin savcılıkları tarafından soruşturma açıldı ve 675 sayılı KHK ile ihraç edildim. Dört kardeş ihraç olduk. Tabii düşmanlık burada bitmedi; peş peşe gelen uyduruk soruşturmalar her birimizi bir yere dağıttı. İki abim siyasi nedenlerden dolayı mülteci oldu, ben ve diğer abim ise ülkede kalarak yaşamın bir tarafından tutunmaya çalışıyoruz.”

 

 

Bir arada kalmak için

İhracın ardından Urfa’da kendisi gibi ihraç edilen arkadaşlarıyla bir çiçekçi dükkânı açtıklarını söyleyen Kılınç, “Üretimden başka bir iş yapamazdık. Belki bu karanlık, kirli dünyayı güzel bir iş yaparak motive ederiz diye düşündük. Her birimiz bir kurumda çalışıyorduk; sırayla da dükkâna bakıyorduk. Bu dükkânı dağılmamak, bir arada kalmak ve tutunmak için açtık. Dostlarımız ve yoldaşlarımızın dayanışmasıyla gün be gün büyüdük. Bu şekilde daha çok insana ulaştık, kendi öz ekonomimizi ve dayanışma gücümüzü artırdık” dedi.

İnsanın içini açıyor

Urfa’dan sonra Wan’a yerleşen Kılınç, pandemi ve çocuk derken bir süre iş yaşamından uzak kalmış. Ancak çiçekçi dükkânını yeniden açmış. Burası aynı zamanda bir cafe. Kadın eli, yaratıcılığı dükkânın her yerine yansımış. Duvarlardaki tablolar, insanın içini açan çiçekler, güzel buket ve saksı çiçekleri, ev yapımı yemeklerle görülmeye değer bir yer.

Umutla güçleniyoruz

Kılınç, böylesi güzel bir mekân yaratsalar da kadın girişimci olarak zorluklar yaşadıklarını söyledi: “Hayata bakışınızda para öncelikli bir yer tutmayınca yaptığınız işe esnaf mantığıyla bakamıyorsunuz. Bu da beraberinde birçok sorunu getiriyor. Hayatta her şeyi inanarak yapan bizler kapitalist sistemde zorlanıyoruz. Sonra emeğe, inanca saygı başlıyor; dayanışma ruhu örülüyor. Bu da umut veriyor. Umut başlayınca güçleniyoruz; dostlarımızın ve yoldaşlarımızın dayanışma ruhu bizi ayakta tutuyor. Kadın bilinci bütün bilinçlerin üstünde. Bu bilinçle yaşama dahil olmak için üretmek zorunda olduğumuza ve bu üretimin kimliğimize ve bedenimize tahakkümün önünde bariyer olacağına inanıyorum.”