Daha büyüğünü yapacağız

Türk devletinin topçu ve hava saldırıları ile yıktığı Kobanî’deki hastane ve poliklinikleri, Medizine für Rojava tekrar inşa ediyor.

• Medizin für Rojava ekibinden Dr. Willi Mast, Türk devletinin saldırıları sonucu yıkılan sağlık merkezinden daha büyük bir merkez inşa edeceklerini belirterek, “Dayanışmamızın Türk devletinin terör saldırılarından daha güçlü olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz” dedi.

GÖZDE GÜLER

Türk devleti, geçen yılın Aralık ayında Rojava’da hastane, okul, ticari işletmeler, petrol tesislerini hedef aldı. Bu saldırılarda 2017’de Prof. Gerhard Trabert’in kuruluşuna öncülük ettiği Kobanî’deki sağlık merkezi de yıkılmıştı. 2017’den bu yana Kobanî’de özellikle şeker hastalarına dönük sağlık hizmeti sunan bu merkez, yalnızca 2023 yılında 12 binden fazla hastanın tedavilerini gerçekleştirdi.

Medizin für Rojava (Rojava için Tıp) İnisiyatifinden Dr. Willi Mast, bu saldırılara cevap olarak yoğun bir çalışma ile önceki sağlık merkezine nazaran daha büyük ve iyi bir sağlık merkezi inşa edeceklerini belirterek, “Savaş yandaşı devletlerden ve onları destekleyenlerden çekinmemeliyiz” dedi. Dünyaya dayanışmanın Türk devletinin terör saldırılarından daha güçlü olduğunu göstermek istediklerini aktaran Dr. Willi Mast, Rojava’daki sağlık merkezlerinin saldırılara rağmen Esad rejimin altında yönetilen sağlık merkezlerinden daha iyi bir hizmet verdiğine işaret etti.   

Medizin für Rojava ekibinden Dr. Willi Mast ile, Rojava’daki çalışma ve kampanyaları hakkında konuştuk.

 

 

Rojava’daki sağlık kurumlarının son durumu nedir?

Dr. Gerhard Trabert’in kurduğu sağlık merkezinin Türk devleti tarafından tahrip edilmesi Kobanî’deki temel sağlık hizmetini epey kısıtladı. Diğer sağlık kurumları destek sunsalar da Türk devletinin dron saldırıları ve top atışları sivil halka ve altyapıya ciddi bir tehdit oluşturuyor. Saldırılar, sadece YPG ve bölgenin özerk yönetimine yönelik değil; aynı zamanda su ve elektrik santrallerini de kapsıyor. Türk devleti yalnızca tarım üretimine zarar vermiyor, tarımdan geçinen halkı da mağdur ediyor. Aslında devlet, sistematik terör saldırılarıyla bölgedeki halkı demoralize etmeyi amaçlıyor. Bu saldırılara karşı Alman hükümetinin tepkisiz kalması, onay göstermesi de bizi derinden öfkelendiriyor.

 

 

Rojava’da sağlığa erişimde en temel ihtiyaçlar neler? Hastaneler, sağlık merkezleri ne durumda? İhtiyaçlar nasıl karşılanıyor?

Kobanî’deki tıbbi hizmet ve hastalıklara karşı önlemler Heyva Sor a Kurdistanê ve bölgedeki sağlık meclisleri tarafından organize edildi. Çeşitli kurumlardan ve inisiyatiflerden elde edilen bağışlar sayesinde -Şam hükümetinin yönettiği bölgelerdeki sağlık sisteminin aksine- kliniklerde ve polikliniklerde personel istihdam ediliyor; ilaçlar temin ediliyor. Özelikle Kobanî’deki ICOR doğum merkezi ile yakın bağlantılarımız var. Bu merkez, DAİŞ işgalinden sonra Kürt işçiler, Almanya ve diğer bazı ülkelerden gelen enternasyonalistler tarafından kuruldu. Medizin für Rojava ve Heyva Sor, merkez kurulduğu günden bugüne temel tıbbi ihtiyaçlarını sağlıyor. Bunu Almanya’dan gelen yoğun yardım desteği ile gerçekleştirebiliyoruz. Doğum ve neonatoloji merkezinde çalışan arkadaşlar takdire şayan bir hizmet sunuyorlar. Şimdiye kadar burada 40 binden fazla bebek dünyaya geldi. Bu klinik aynı zamanda Rojava ile uluslararası  dayanışmanın da bir sembolü.

Rojava için yürüttüğünüz kampanyalar ne aşamada? Yeni çalışmalarınız var mı?

Prof. Gerhard Trabert’in kurduğu, Türk devletinin saldırısı sonrası yerle bir olan Kobanî’deki polikliniğin inşa çalışmalarının başlaması bizi epey sevindirdi. Kobanî Sağlık Konseyi ile işbirliği içinde, eskisiden daha büyük ve iyi hizmet verecek bir sağlık merkezi inşa edilecek. Diğer büyük yardım kuruluşlarının yanında Medizine für Rojava olarak biz de bu büyük organizasyonun bir parçasıyız. Dayanışmamızın Türk devletinin terör saldırılarından daha güçlü olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Sürekli tehdit altında yaşayan insanlara destek olmak istiyoruz.

 

 

Yardımları Rojava’ya ulaştırmada ne tür sıkıntılar yaşıyorsunuz? Alman devletinin engelleri oluyor mu?

Sınırların kapalı olması sebebiyle tıbbi aletleri ve materyalleri bölgeye sınırlı olarak, dolaylı yollar üzerinden ulaştırabiliyoruz. Bu yüzden aldığımız maddi destekle, bölgede mümkün olan yerlerden tıbbi ihtiyaçları temin etmeye odaklanıyoruz. Alman hükümetinden hiçbir destek almıyoruz. Yaptırımlar ve kriminalizasyon, özyönetim ve PYD temsilcilerini etkiliyor.

Türk devletinin özellikle su istasyonlarını da hedef alınmasıyla Rojava’daki temiz su sorunu daha da büyüdü. Suya ulaşımın kısıtlı olması halk sağlığını nasıl etkiliyor?

Saldırılardan dolayı Kobanî’de sular çoğu zaman kesilmek zorunda. Bu durum hijyen ve sağlık acısından bölgedeki insanlar için bir tehdit oluşturuyor. Özelikle çocuklar ve kronik hastalar için. Diğer bölgelerde durum daha da vahim. En son iki yıl önce su sorunu, bölgede kolera epidemisinin çıkmasına sebep olmuştu.

Almanya’daki sağlıkçılara, doktorlara, Rojava’ya yardım etmek isteyenlere nasıl bir çağrıda bulunmak istersiniz?

Savaş yanlısı devletlerden ve destekçilerinden çekinmemeliyiz. Bugün hala emperyalist güçler yeraltı zenginlikleri ve güç çıkarları için savaşları sürdürmeyi seçiyor. Bizler bu gerçekten korkup geri adım atmamalıyız. Kobanî’nin tekrar inşa edilmesi bize, ısrarın, cesaretin ve enternasyonal dayanışmanın saldırılardan daha güçlü olduğunu gösterdi.